Disleksi Nedir?
Disleksi normal ya da normal üstü olan ve fiziksel, kültürel, nörolojik ve ruhsal noksanlığa sahip olmayan kişide, kendini ifade etme, okuma, yazma, düşüncesini dile getirme, matematik, mekan ve zamanda yönelme alanlarının bir ya da birkaçında gözlemlenen ve kişide bu alanlarda yetersizliğe yol açan bir bozukluktur.
Dislekside özel bir akademik alanda belirgin olarak gözlenen disfonksiyondan bahsedilebilir. Erken dönem okul yıllarında görülmeye başlanan dislekside, çocuklardaki bilişsel yetenekler düzgün dağılmamaktadır. Günümüzde her ne kadar düşük sosyoekonomik durum, negatif aile iklimi, depresyon, obsesif ya da anksiyete durumlarının etkisi Disleksiye sebep olduğu ve etkilediği belirtilse de, Öğrenme Bozukluğuna yani Disleksiye en fazla nörobiyolojik nedenlerin etki ettiği kabul adilmektedir.
Disleksi özel bir uzmanlık gerektirir. Öğretmenler disleksi eğitimi vermek için yeterli gelmemektedir.Disleksi tedavisi için özel olarak hazırlanan psikolojik ve tıbbi ölçümler yapılmalıdır, bunun yanı sıra psikiyatrik ve psikoeğitimi desteği de sağlanmalıdır.
Ülkemizde ve dünya genelinde yapılan araştırmalarda ‘Özel Öğrenme Güçlüğü’ yaşayan çocukların sayısı oldukça fazladır. Disleksi problemine sahip çocuklar bugün anne, baba, ebeveyn ya da öğretmenleri tarafından çoğunlukla fark edilmemektedir. Bu sebeple gerek okul, gerek ev, gerek ileriki dönem iş hayatında zorluklar yaşamalarına sebep olmaktadır.
Disleksi problemine sahip olan kişiler üzerinde yapılan araştırmalarda, bu kişilerin sol ya da sağ beyin kürelerinden birinin az ya da hiç gelişmediği görülmektedir. Disleksi, doğumsal, gelişimsel ve travma sonucu oluşan disleksi olarak üç bölüme ayrılır. Düşük kilolu doğumlar, annelerin gebelik sırasında ve doğum sonrasında yaşadıkları sorunlar, yeme bozuklukları, ilaç ya da madde kullanımı ya da alerji türlerinin, disleksi ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Sözü edilen bu durumlar sonucunda kişide görsel, algısal, işitsel sorunlar gibi problemler ortaya çıkabilmektedir.
Disleksi aynı zamanda gelişime bağlı disotonomi başka bir deyişle fonksiyon bozukluğuna sebep olmaktadır. Çocuklarda normal üstü zekeya sahip çocuklarda ortaya çıkabildiği gibi, averaj altı çocuklarda da sıklıkla görülmektedir.
Disleksi çoğunlukla erken çocuklukta yazma etkinlikleri sırasında görülmesiyle dikkat çeker. Disleksiye sahip kişiler yazma ve okuma faaliyetleri sırasında yazım, şekil ve ses hatalarını oldukça fazla yapmaktadırlar. Özellikle b,d,p harfleri şekil ve ses olarak birbirine oldukça benzemektedir. Disleksiye sahip olan çocuk ya da yetişkinler bu harflerle beraber yazım ve sözel hataları oldukça fazla oranda yapmaktadırlar.
Disleksiye sahip çocuklarda ‘ayna’ (mirror writing) görülür. Çocuk her şeyi ya da harflerin yarısından fazlasını ters olarak yazar ve yazdığını da tersten okur. Noktalama işaretlerini uygun şekilde ya da hiç kullanamaz. Bu kişilerin yazılarının oldukça kötü olduğu görülür. Çocuktaki okul başarısızlığının, davranış sorunlarının, anksiyetenin, hiperaktivite sorununun, okul reddi ve geri çekilme davranışı ile beraber görülür. Çocuğun kişilik ve kalıtsal özelliklerine göre bu sorunların belirtileri ve niteliği değişebilmektedir.
Disleksi Problemine Sahip Olan Çocuklardaki Genel Özellikler
Disleksi problemine sahip olan okul öncesi dönemde bulunan çocuklardaki en belirgin özellik, çocukların geç konuşmaya başlamasıdır. Okul öncesi dönemde su-bu, takip-tabik gibi birbirine yakın heceli kelimelerde seslerin birbirine karıştırılması olarak ortaya çıkar. Sağ-sol yönlerinin birbirine karıştırılması, alfabede bulunan harflerin ses olarak birbirine karıştırılması, zamansal ve yönsel problem yaşanması ve anaokulu döneminde ayakkabı bağlamada başarılı olamama görülmektedir.
Disleksi problemi okul çağlarında kendini biraz daha belli etmektedir. Disleksi problemine sahip olan çocuk okuma eylemini geç ve zor öğrenir. Okuma yavaş ve çoğu zaman hatalı gerçekleşir. Yazı yazma eyleminde ters yazma ya da ayna yazım şeklinde yazı bozuklukları sıklıkla görülmektedir.
Sayıların yazımında da aynı harflerdeki gibi ayna yazı şekli görülmektedir. Matematiksel işlemler, problem çözme, birbiri ardına gerçekleşen işlemlerde hata ile çarpım tablosu öğrenmede güçlük yada öğrenememe görülür. İmla ve noktalama hataları sıklıkla yapılır.
Disleksi problemine sahip çocuk d-b, p-b, f-p harflerini sözel olarak ya da yazınsal olarak birbirine karıştırabilmektedir. Harflerin kelime içindeki yerlerinde de değişiklikler olabilmektedir (kız-ızk-sık vb). Birbirine benzer kelimeler (en /ne vb.) birbirine karıştırılır. Ayna görüntüsü ile ters yazı yazma görülmektedir.
Sözel olarak bazı kelimeler yanlış hecelenir, heceler tersten okunabilir ya da hece atlanabilir. Sayfalar yanlış, düzensiz ve özensiz kullanılır. kelimeler aralıklı bir şekilde ya da okunmayacak kadar bitişik şekilde yazılabilir. yuvarlak hatlı harfler ve sayıları yazmada zorluk çekilebilir.
Disleksi problemine sahip olan çocukta yüksek oranda dikkat dağınıklığı ve konsantrasyon problemi görülmektedir. Yazı yazma geç ve yavaş gerçekleşir. Bu anlamda yazılı sınavlar sözel sınavlara oranla çok daha zor geçmektedir. Çocuk kısa cümleler kurar. Uzun cümle kurulduğu zaman cümlelerin sonu genel olarak tamamlanamamaktadır.
Disleksi problemine sahip olan çocuk aşırı durağan ya da aşırı hareketli davranışlar gösterebilir. İşitsel ve görsel algıda yavaşlık olabilir. Soyut kavramlar çoğu zaman algılanamaz. Çocuk analiz etme ve sentezleme konularındaki güçlük yaşar. Bu dönemde çocuğun akranlarından farklı olarak birçok konuda başarısız olması, uyum problemlerinin yaşanmasına ve çocukta özgüven yoksunluğuna neden olur.
Disleksinin Tedavisi Var Mı?
Disleksi tedavisi eğitimle gerçekleşmektedir. Disleksi ve öğrenme güçlüğü yaşayan çocuk normal sınıf müfredatı ile ya da özel ders alınması ile tedavi edilmez. Disleksi tedavşisi öncesinde çocuğun tıbbi ve zekasal testlerden geçirilmesi gerekmektedir. Çocuğa disleksi tanısı konulduktan sonra psiko pedagojik yaklaşım kullanılarak ve özel bir eğitim programı uygulanarak özel olarak kullanılan eğitsel terapi teknikleri uygulanarak öğrenme gerçekleştirilir ve düzelme sağlanabilir.
Disleksi tedavisinde önemli konulardan biri de çocuğa psikolojik terapi uygulanmasıdır. Disleksi problemine sahip olan çocuğa psikoterapi eğitimi verilmediği takdirde öğrenme bozukluğu ve disleksi kendiliğinden düzenlememektedir. Bu psikoterapi eğitiminin amacı ise çocuğun bireysel farklılıklarına göre öğrenme deneyimi kazanmasını sağlamıştır.
Çocukta hiperaktivite ya da dikkat eksikliği gibi bir problem bulunması durumunda çocuk psikiyatri gözetiminde ilaç kullanımı olabilmektedir.
Özel Öğrenme Güçlüğü Çeşitleri Nelerdir?
Özel öğrenme güçlüğü ;
- Okuma Bozukluğu (Disleksi)
- Aritmetik Bozukluk (Discalculi)
- Yazılı Anlatım Bozukluğu (Disgrafi)
- Adlandırılamayan Öğrenme Bozuklukları, olarak dört ana grupta incelenmektedir.
Özel Öğrenme Güçlüğü Yaşayan Çocukların Ebeveynlerine Tavsiyeler
Özel Öğrenme Güçlüğü yaşayan çocuklar psiko-pedagojik ve çocuk psikiyatri merkezlerinden yardım almaktadırlar. Özel öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların zihinsel faaliyetleri ve algılamaları normal ya da normal üstü olmaktadır. Ancak çoğu zaman anne-babalar, ebeveynler ya da çocuğun öğretmeni bu problem ile baş etmekte zorlanırlar. Özel öğrenme güçlüğü yaşayan öğrenciler, özel pedagojik destek alarak eğitim ve öğrenme süreçlerine devam etmektedirler.
Çocukta Özel Öğrenme Güçlüğü Yaşanıyorsa Ne Yapmalı?
- Özel öğrenme güçlüğü özel bir uzmanlık alanı gerektirdiği için, çocukta olağan dışı okuma, yazma, konuşma bozukluğu fark edildiği zaman bir uzmana götürülmelidir. Çocuğun düzeyine uygun tıbbi ve psikolojik ölçümler yapılarak psikiyatrik ve psikoeğitim destek sağlanmalıdır.
- Çocuğun özel durumu inkar edilmemeli ve gereken tedaviye ivedilikle başlanmalıdır. Özel öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklarda kesinlikle akran kıyasına gidilmemelidir.
- Bu dönemde çocuğa sabırlı, anlayışlı, hoşgörülü ve tutarlı davranışlar gösterilmelidir. Ev bireylerinden sadece tek kişi değil, ev içinde bulunan herkes birbiriyle tutarlı davranışlar içinde bulunmalıdır.
- Her çocuğun anlama, öğrenme kapasitesi ile yetenekleri birbirinden farklıdır. Bu bakımdan çocuğun gelişimsel özellikleri dikkate alarak, yapabildikleri biraz daha ön plana çıkarılmalı ve bunlar üzerinden hareket edilmelidir.
- Çocuğun okuldaki sınıf öğretmeni, rehber öğretmen ve okul ile işbirliği içinde davranılmalı ve iyileştirici özelliklerle beraber ortak ve tutarlı davranılmalıdır.
- Çocuk sınıf ortamı ve arkadaşlarından uzaklaştırılmamalı ve ayrım gösterilmemelidir.
- Özel öğrenme güçlüğü çeken çocuklar ne olduğunun farkındadır ve bu yüzden özgüven eksikliği yaşayabilirler. Özgüven eksikliği yaşayan çocuğun tekrar sosyal ortama kazandırılması bakımından, sosyal aktivitelere ve sosyal etkinlikler içinde bulunmasını teşvik edecek şekilde davranılmalıdır.
- Çocuğun özel öğrenme güçlüğü problemi ile barışık olunmalı ve bu durumun özel eğitim ile geçecebileceği hatırlanmalıdır.
- Çocuk güven, sevgi, ilgi ortamı içinde büyümeye devam etmelidir. Her çocuk özeldir ve çok değerlidir. Çocuğun ne kadar değerli olduğu sevgi sözcükleri ve anlayışlı davranışlarla kendisine belirtilmelidir.
Disleksi Yazma ve Yazım Becerilerini Geliştirme Güçlüğü İle İlişkilidir
Disleksi, genellikle doğuştan gelen bir durumdur ve öğrencilerin okuma, yazma ve yazım becerilerini geliştirme güçlüğü ile ilişkilidir. Bu durum, dilin farklı yönlerinin (sözcüklerin sesleri, harflerin sesleri ve harflerin yazılışı) arasında bağlantı kurulamamasına neden olur. Bu, okuma ve yazma becerilerini geliştirmeyi zorlaştırır ve öğrencilerin okuma ve yazma becerilerinde geri kalmalarına neden olabilir. Disleksi, kelime anlamı "okuma zorluğu" olarak çevrilebilir ve okuma, yazma ve yazım hatalarının önemli derecede ortaya çıktığı bir öğrenme bozukluğudur. Disleksi, genellikle çocukluk döneminde ortaya çıkar ve okuma, yazma ve matematik gibi alanlarda zorluklar yaşayan kişilere yöneliktir.
Disleksi, çeşitli tedavi yöntemleriyle tedavi edilebilir. Öğrencilerin okuma ve yazma becerilerini geliştirmek için özel eğitim programları, okuma terapisi ve diğer destekler kullanılabilir. Ayrıca, öğrencilere, okuma ve yazma zorlukları nedeniyle zorluk yaşadıkları alanlarda destek sağlanması da yardımcı olabilir.
Disleksi, okuma, yazma ve yazım hatalarına eğilimli bir dil işleme bozukluğudur. Bu bozukluk, dilin anlaşılması, yazılması ve okunması sırasında ortaya çıkan problemlerle ilişkilidir. Disleksi, genellikle çocukluk döneminde ortaya çıkar ve bireyin yaşına göre normalin üstünde bir okuma hızına sahip olmasına rağmen, kelime okuma ve yazma becerilerinde geri kalmalarına neden olur.
Disleksi, genellikle dil işleme yeteneklerinde bir bozukluk nedeniyle ortaya çıkar. Bu bozukluk, dilin anlaşılması ve okunması sırasında kelime ve cümlelerin anlamının doğru bir şekilde algılanamamasına neden olur. Disleksi, genellikle düşük dil becerileri, yüksek dil becerilerine oranla daha az kelime bilgisi ve dil becerilerinin yavaş gelişimi gibi belirtilerle kendini gösterir.
Disleksi Nasıl Tedavi Edilir?
Disleksi, genellikle özel eğitim ve/veya dil terapisiyle tedavi edilebilir. Bu tedavi yöntemleri, bireyin dil işleme becerilerini geliştirmeyi amaçlar ve bu sayede okuma ve yazma becerilerini de iyileştirmeyi hedefler. Disleksi, bireyin yaşamını etkileyebilecek bir bozukluk olduğundan, erken tanı ve tedavi çok önemlidir.
Disleksi, Okuma, Yazma Ve Dil Becerilerinde Güçlüklerle İlgili Bir Öğrenme Bozukluğudur
Disleksi, okuma, yazma ve dil becerilerinde güçlüklerle ilgili bir öğrenme bozukluğudur. Bu bozukluk, dil algısı, dil işleme ve okuma becerilerinde güçlüklerle karakterizedir ve genellikle doğuştan olur. Disleksi, öğrencilerin okuma hızını, doğru okuma ve yazma becerilerini ve dil kavramlarını kavramada güçlükler yaşamasına neden olur. Genellikle ilköğretim çağında fark edilir ve çocukların okuma ve yazma becerilerinde güçlükler yaşamasına neden olur. Ancak, disleksi, yetişkinlerde de görülebilir ve okuma, yazma ve dil kavramlarında güçlükler yaşamasına neden olabilir. Disleksi, eğitim ve terapötik desteklerle yönetilebilir ve öğrencinin okuma, yazma ve dil becerilerini geliştirmeyi hedefleyen özel eğitim programları ile tedavi edilebilir. Bu programlar, öğrencinin ihtiyaçlarına göre özel olarak tasarlandığından, öğrencinin öğrenme oranı ve ilerlemesi farklı olabilir.
Okuma, yazma ve yazım hataları yapma gibi dil becerilerinde güçlükler yaşayan bir öğrenme bozukluğu olan Disleksi dilin farklı parçalarının (sözcükler, cümleler ve paragraflar) anlaşılması ve işlenmesi sırasında ortaya çıkan bir problemdir. Disleksi, genellikle doğuştan gelen bir durumdur ve çocukluk ve ergenlik dönemlerinde ortaya çıkabilir. Genellikle okuma, yazma ve yazım hataları yapma gibi dil becerilerinde güçlükler yaşayan bir öğrenme bozukluğu olan disleksideyaşanan güçlükler, dilin farklı parçalarının (sözcükler, cümleler ve paragraflar) anlaşılması ve işlenmesi sırasında ortaya çıkan bir problemdir. Disleksi, genellikle doğuştan gelen bir durumdur ve çocukluk ve ergenlik dönemlerinde ortaya çıkabilir.
Disleksi, dilin farklı parçalarının (sözcükler, cümleler ve paragraflar) anlaşılması ve işlenmesi sırasında ortaya çıkar. Bu problemler, öğrencilerin okuma, yazma ve yazım hataları yapmalarına neden olur ve bu, öğrencilerin okul başarısını olumsuz yönde etkileyebilir. Disleksi, genellikle doğuştan gelen bir durumdur ve çocukluk ve ergenlik dönemlerinde ortaya çıkabilir. Disleksi, dilin farklı parçalarının (sözcükler, cümleler ve paragraflar) anlaşılması ve işlenmesi sırasında ortaya çıkan bir problemdir. Disleksi, kelime anlamı olarak "okuma zorluğu" anlamına gelir ve bir öğrenme güçlüğüdür. Bu durum, bir kişinin yazılı ve sözlü dil becerilerinde güçlükler yaşamasına neden olur. Disleksi, genellikle doğuştan gelen bir durumdur ve çocukluk döneminde ortaya çıkar.
Disleksi, okuma, yazma ve yazılı dil becerilerinde güçlüklerle karakterizedir. Bu güçlükler, kelime okuma, kelime yazma, kelime heceleme, cümle yapısı ve dil becerilerinde ortaya çıkabilir. Disleksi, genellikle dil becerilerine etki eder ve bu nedenle, dil öğreniminde güçlükler yaşanır. Disleksi, diğer öğrenme güçlükleriyle birlikte de görülebilir. Bu güçlükler arasında, ortografik hatalar, matematikte anlamaya çalışma güçlükleri, zaman ve uzay kavramlarının anlaşılması güçlükleri gibi durumlar yer alır.
Disleksi, genellikle okuma ve yazma güçlükleriyle birlikte görülse de, dil becerilerinde de güçlükler olabilir. Örneğin, kelime sırasının bozulması, cümlelerde dilbilgisi kurallarının uygulanmasında güçlükler, dil öğreniminde güçlükler gibi durumlar ortaya çıkabilir. Disleksi, eğitim ve terapilerle iyileştirilebilir ancak tamamen iyileştirilemeyebilir. Bu nedenle, disleksi olan kişilerin, öğrenme güçlüklerine uygun eğitim ve desteklerle desteklenmesi önemlidir.
Sınav Koleji ve Sınav Eğitim Kurumları olarak öğrencilerimizi akademik bakımdan profesyonel bir şekilde yetiştirmekteyiz. Alanında uzman branş ve rehber eğitimcilerimizin bulunduğu, size en yakın Sınav Koleji ile Sınav Eğitim Kurumlarını öğrenmek için 0312 285 99 77 numaralı hattımızdan bizimle iletişime geçebilir ya da
Sınav Koleji resmi internet adresinden bizlere ulaşabilirsiniz.